Hep yorgun, argın ve de dargın anların tam ortasındayken oturup yazmak olmaz bazen de sakinliği kaydetmeli ki bi yerlere kaybedince okuyarak daha derinden "vahh" sesi verebilesin. Bu gün öyle sakinim ki bu taraftan duvara bakınca her şey yerli yerinde raflarında, inci gibi. Sana bakınca da öyle hatta inanması güç ama kendi içime bakınca da... Hiç arkadaş olamayacağımızı, yıllar geçse de iki deli sevgili kalacağımızı söylerdim tarih geçen senelerden herhangi biri olsa, ama an itibariyle görüyorum ki iki sevgiliden çok daha fazlası olmuşuz artık biz. Koskoca bir dağı arkana almış gibi güven verici bir şeymiş varlığın ya da pamuk gibi yumuşacık da olabiliyormuş varlığım. Bir dolu kadın ve erkeğin olduğu bu cadı kazanı dünyada hem çılgın bir kadın ve deli bir erkek hem de bir kademe daha ötesi olabilmek, asla sana benzemeyen aksinde artık kendinden bi şeyler görebilmek ve ne yazarsan yaz bu ulaştığın mertebeyi kelimelerle anlatamayacağını bilmek...
iyi geceler.
Wednesday, July 16, 2008
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment