Sunday, August 31, 2008

biz mi?? o da kim??

Ölüm var ve bitmez tükenmez bir hastalık var bu dünyada. Bu sabah sıkıntıyla uyandım ve en kötü haberlerle. Hastanelerde geçiyo ömrümüz, nefret ediyorum. Ve ben hala ne diye yanıyorum ki ne diye üzülüyorum ki hep "ben" le başlayan cümleler kuran birine?

Beni üzdün.
Beni yordun.
Ben çok emek verdim.
Ben artık başka birine gidiyorum.
Ben gün gelecek çok daha iyi olacağım.

Ol. İhya ol.

Bir biz yoktu belki de sende, hiç olmadı. Fotoğraflardaki kadın değişir, çiviler çivileri teker teker söker. Gecenin karanlığında bir gün kare as, diğer gün flush royale olur belki ama el muhakkak açılır. Boynu öpen bir çift dudak olduktan sonra nasolsa bi şekilde hep aynı zevki verir.

Yarın çok özel bir gündü. Ayın 1'inde 1 den 1 çıkarsa 0 kalır diye başlamıştık. Şimdi görüyorum ki 1 koskoca bir yalanmış. Kaç kurtar kendi canını, aman bir kez daha üzemesin aynı Leyla seni. Önemli olan sensin çünkü, bölünmez bütünlüğün. Geride kalan her şeyin canı cehenneme. Üç vakte kadar yok olur arda kalan, unutulur bile.

Hayat zor, bir şey tek bi şey iyi gitsin canımı veririm diyorsun. Sonra her şeyi ellerinle bozuyorsun. Yalvarmak iyi bir yapıştırıcı değil malesef ve bunu laboratuvar ortamında değil hayatınla deneyimliyorsun. Sonra karşında yangından, eşyaları, pılısı pırtısıyla kaçan bir adam görüyosun. El bile sallayamıyorsun.

No comments:

Post a Comment