Sen "ah" etmezsin ki. Ne dua etmeyi bilirsin tanrıya, ne de bed-dua. Neydi peki dün gece uyumadan yaptığın o lanetleme ayini? bilmediğin ne menem bir kadın çıktı içinden senin öyle?
Nasıl da istedin değil mi ilk kez öldüğünü görmeyi, bir daha aldığı her nefeste acıtmasın diye bedenini. Ölsün ve kimseyle flört edemesin, kimsenin içine giremesin, aldatamasın artık diye bir de değil mi? Ölsün ve bencilce seni onlarca kez terk edemesin, bir kere gitsin ve toprağın olsun diye değil mi?
Gece beynini kusarak sızdın yatakta. Sabah kusmuğun içinde uyandın. Bir hafta içinde aynı insan tarafından tam üç kere terkedilebilmiş aptal aşık bir kadıNın bir sonraki pazartesisiydi uyandığın o sabah. Yeni bir haftanın ilk güneşi. Saat 6 sanırım. Güneş havayı ısıtmasa da aldırmıyor parlıyor yine de. Çok mağrur. Kafamda ki şarkı ise her şeyi anlatıyor gibi..
beni artık kimseler aramasın
aşkın en tabanında yattığım anlaşılmasın
korkunçtur yalnızlığımız
bir oyun oynanır oyalanırız
orman değiliz artık
millî parkız
aşkın en tabanındaki kadın korkunçtur bilirim. İki şekle girer:
ya kapanır, büzüşür içine
ya da bikinilerini giyer kışın en soğuk gecesinde.
Fanusumu kaldırıyorum artık, gören durmasın alsın kendine ya da parmağımla işaretlediğim gelsin yamacıma. Var, hepinize yer var bomboş uğuldayan içimde. Bu sabah dokuz buçukta arabasından tüm güveniyle inen çocuk, ya da içinde ben diye bir gerçek kalan hepiniz, ya da bir diğeri. Çok eğlenicez bekleyin!
Monday, November 10, 2008
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment